4 yıl önce alınan mobil santraller neden depremde kullanılmadı?
Maraş sarsıntıları sırasında elektrik kesintisi ve elektrik kesintisi nedeniyle birçok enkazda arama kurtarma çalışmalarının yapılmaması gündemde kalıyor.
Gazeteci Timur Soykan, bundan 3,5 yıl önce deprem, afet, sabotaj gibi hayati anlarda devreye girecek olan elektrik projesini hatırlatarak, deprem anında bu projenin hayata geçirilememesinin altını çizdi.
Norveç devlet kontrolündeki Equinor firmasından 50 milyon dolara 7 adet Taşınabilir Enerji Santrali satın alındığını söyleyen Soykan, Berat Albayrak’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde ihalesinin yapılmadığını ve projenin başladığını belirtti.
İddiaya göre; Depremden 3 gün sonra, 9 Şubat’ta farklı noktalardan deprem bölgesine doğru yola çıkan dört taşınabilir elektrik santrali. 18 tır ve 6 tankerden oluşan konvoy da afet bölgesine ulaşımı olumsuz etkiledi. Konvoy 13 Şubat’ta 4 günde Hatay’a ulaştı. Bunlardan ikisi Defne ilçesine bağlı Çekmece Mahallesi yakınlarında bulunuyordu. Bölgede elektrik iletim sistemlerinin çökmesi nedeniyle santraller kullanılamadı. Santralleri kullanacak ekipler gönderilmedi ve temas kurulmadı. 50 milyon dolara alınan taşınabilir enerji santralleri, Adana BOTAŞ’ın Yumurtalık’taki tesislerine kullanılmadan iade edildi.
‘BU AFET ANI İÇİN MOBİL SANTRALLER ALINDI’
Soykan’ın Birgün’deki “50 milyon dolarlık karanlık” başlıklı köşe yazısından ilgili bölüm şöyle:
“Aslında gaz türbini olan bu dev üniteler mazotla da çalıştırılabiliyordu. Römork adı verilen kamyonlarla çekilip ihtiyaç olan yerlere götürülebiliyordu. Kamuoyuna açıklanan plan şöyleydi: 7 Taşınabilir Her biri 25 megavat gücünde olan Santraller Türkiye’nin 7 bölgesindeki trafolarda yer alacak.Trafo merkezlerinde doğalgaz olmadığı için mazot ile çalışacak.Taşınabilir santrallerin her birine eşlik edecek. 30 ton mazot taşıyan tankerlerle Deprem veya diğer afetlerde veya elektrik ihtiyacının artması durumunda devreye girecek olan Portatif Enerji Santralleri her biri 50 bin konutun elektrik ihtiyacını karşılayacak.
Ancak satın alınan taşınabilir elektrik santralleri 2007 yılında bir ABD şirketi tarafından üretilerek Norveç’e satıldı. Norveç’te bu santraller kısa süre sonra kullanım dışı bırakıldı. Türkiye’nin satın aldığı 2019 yılına kadar atıl tutuldu.
İçinde mobil enerji santralleri, kompresörler, gaz türbinleri, jeneratörler ve yardımcı sistemlerin bulunduğu onlarca konteyner gemilerle İstanbul’a getirildi. İstanbul Avcılar’daki Ambarlı Termik Santrali’nde yan yana dizildiler. Çevrelerine 30 ton mazot taşıyan tankerler dizildi. Çalışana Norveçli uzmanlar eğitim verdi.
Bu arada Berat Albayrak, Enerji ve Olağan Kaynaklar Bakanlığı görevini Fatih Dönmez’e devretti. 28 Haziran 2019’da Ambarlı Termik Santrali’nde düzenlenen törende konuşan Bakan Fatih Dönmez, şunları söyledi:
Artık gönül rahatlığıyla ‘Türkiye’nin enerji arz güvenliği sorunu yok’ diyebiliriz.
…
2022 Şubat ayında Isparta’da yoğun kar yağışı nedeniyle günlerce elektrik kesintisi yaşanırken bu portatif santraller ortaya çıkmadı.
Bu sistemler uzun süre atıl kalınca neden 50 milyon dolar harcandı sorusu gündeme geldi. Ne de olsa Tank Palet Fabrikasının Katarlılara 50 milyon dolara satıldığı günlerdi. Gözden uzaklaştırılmalarına karar verildi. 2022 yılı Haziran ayında KKTC’ye 2 adet Portatif Treyler Enerji Santrali hibe edilmiştir.
Sakin başlayan proje açıklanınca uzmanlar şaşkına döndü.
Birinci itiraz: Bu ünitelerin acil bir durumda kullanılması için trafo ve elektrik iletim sınırlarının zarar görmemesi kuraldı. Bu sistemleri 50 milyon dolara almak yerine portatif jeneratörlerle müdahale etmek çok daha kolaydı.
İkinci itiraz: Afet anında çok sayıda kamyonla hareket edebilen bu sistemlerin teslimi ve bakımı çok zaman alacaktır.
Üçüncü itiraz: Bu gaz türbinlerini mazotla çalıştırmak doğalgaza göre 5 kat daha değerliydi ve sistemin beslenmesi çok zor olacaktı. Ayrıca verimli olmayacaktır.
Dördüncü itiraz: Portatif santrallerin satın alma ilişkilerinden biri olarak ‘talep artışı’ göstermek saçmaydı. Nitekim Türkiye’deki santrallerin çoğu yüzde 50 kapasiteyle çalışıyordu.
Beşinci İtiraz: 7 Adet Taşınabilir Santral ikinci el ve 12 yaşında idi. Ancak Yürürlükteki Elektrik Üretim Tesisleri Kabul Yönetmeliğine göre; Elektrik piyasasında satın alınan üniteler yepyeni, hiç kullanılmamış olmalıdır. İkinci el sistem kabul edilmez ve sisteme bağlanmaz. Aynı şekilde kaynaklar, EÜAŞ Genel Müdürü İzzet Alagöz’ün “Mobil santrallerin üçte birini yerli ve milli yaptık” sözünün de yanlış olmadığını belirtiyordu.
Uzmanlara göre; Bu 2. el, eski taşınabilir elektrik santrallerinin satın alınmasının tek sebebi para olmuş olabilir. Hatta Norveç için çöp olacağını ve değerinin en fazla 5 milyon dolar olacağını savundular. Onlara göre; Ancak ABD ambargosu altındaki Irak veya İran gibi petrol kaynaklarına sahip ülkeler bu santralleri satın alabiliyordu.
İtirazları duyan olmadı, ellerinde olması gereken gaz türbinleri 2019’daki açılış töreninde çürümeye terk edildi.
Ve 6 Şubat 2023 saat 04:17’de bir sarsıntı oldu.
Bu felaket anı için Mobil Santraller alındı. Sarsıntı bölgesinde kullanıldılar mı? Karanlık günler, çalışmadıklarını ortaya koyuyor.
İddiaya göre; Depremden 3 gün sonra 9 Şubat’ta farklı noktalardan yıkılan bölgeye 4 adet taşınabilir elektrik santrali yola çıktı. 18 tır ve 6 tankerden oluşan bir konvoydu. Dev konvoy, afet bölgesine ulaşımı da olumsuz etkiledi. Konvoy 13 Şubat’ta 4 günde Hatay’a ulaştı. Bunlardan ikisi Defne ilçesine bağlı Çekmece Mahallesi yakınlarında bulunuyordu. Ama çok geçti. Ayrıca bölgedeki sorun elektrik iletim sistemlerinin çökmesiydi. Dolayısıyla taşınabilir elektrik santralleri kullanılamadı. Hatta santralleri kullanacak ekipler sevk edilmedi, temas kurulmadı. 50 milyon dolara alınan portatif santraller, Adana BOTAŞ’ın Yumurtalık’taki tesislerine kullanılmadan iade edildi.
Ne de olsa 50 milyon dolarlık sistem ampul yakmadı, tarihimizin en büyük felaketinde çalışmadı. Bunun yerine bölgeye yüzlerce portatif jeneratör gönderilse binlerce insanımız kurtulabilir.
Karanlıkta on binlerce insan öldü. İnsanlar enkaz altından yardım çağıran seslerini duydukları çocuklarını, eşlerini, anne babalarını ve yakınlarını kurtaramadı.
Şimdi korkunç bir şüphe var:
Acaba bu akıl almaz 50 milyon dolarlık iş birilerinin cebini doldurmak için mi yapıldı? …” (HABER MERKEZİ)
haber-defne.com.tr